25 Ağustos 2008 Pazartesi

ASLI'NIN DOĞUMGÜNÜ KUTLAMASI

Aslı'nın doğumgününde bana dayımın hediye ettiği Kızma Birader oyununu Pınar ablamla bol bol oynadık, çok iyi öğrendim.

Dedemle babaannem Aslı'nın doğumgünü olmasına rağmen bana da hediye robot almışlar, çok sevindim. Aslında gelen herkes hem beni hem de Aslı'yı hediye konusunda çok sevindirdiler.



Hediyelerimden biri de kelebek kanatlarıydı, görünce sevinçten uçtum.






Çok eğlenceli ve güzel bir bahçe kutlaması oldu. Bütün sevdiklerim ve beni sevenler gelmişlerdi.






Kutlamanın sonunda dedemin süpriz olarak aldığı havai fişekleri patlattık, tabii hemen duvarın üstünde yerimizi aldık ve en yakından biz izledik.




Böyle davetleri detaylı anlatmayı yapan var yapamayan var mantığıyla anlatmak istemesem de başka sitelerde sofraların detaylı resimleri bile var ve güzel de fikir alabiliyoruz diye ben de anlatmaya karar verdim. Bu seferki kutlamamızı öğleden sonra bahçe kokteyli olarak düşündüm ve hep soğuk servis yapılabilecek yiyecekler tercih ettim.

Menü: Şakşuka(biber-patlıcan kızartma soslu)

Zeytinyağlı barbunya

Kırmızı biber- sivri biber soslu

Kokyeyl köfte-patates kızartma

Yoğurtlu havuç salatası

Peynirli-pastırmalı börek

Panik köfte (bulgur köftesi yoğurtlu)

içecek ve salata ortada

ve tabii resimdeki pasta (kendim yaptım) yanına çay

kalabalık ve bahçede ağırlanan misafir için ve özellikle de hava sıcaksa bu şekil mükemmel oluyor, tavsiye ederim.

Önce bahçemizi temizleyip süsledik, soframızı düzenledik. Beklediğimiz misafirlerimizin yarısı şehiriçinden geldiği için erkenden bizimle olup yardım ettiler Allah razı olsun(özellikle Aysel halam ve Nurhayat yenge) Bütün davetliler gelince (bir ailemiz maalesef katılamadı) başladık kutlamaya tabii en çok çocuklar sevindi çünkü Allah razı olsun herkes hem hediye getirmiş hem de her iki çocuğuma da getirmişler ayırt etmemişler.Bu kutlamalardaki benim amacım esasen hem aileyi ve sevdiklerimizi bir araya getirebilmek hem de çocuklara kalbalığın zevkinden ve bereketinden tattırabilmek.Hem Aslı ile hem de Alperen ile ayrı ayrı ilgilenen ve onlarla oynayan Pınar ablamıza da ayrıca teşekkür ederiz.Çocuklar genelde çok mutlu oldular. Ama güne damgayı vuran seyretmeye doyamadıkları havai fişek oldu.

KIZIMA,

Aslı kızım doğalı tam beş yıl olmuş.Herkesin dediği gibi çok çabuk geçmiş seneler , gözümün içine baka baka büyümüşsün ve yine gözümün içine bak baka da genç kız olup yaşlanacaksın belki de. Hiç uzak geleceğe dair planlar yapamam ama inşallah her mutluluğunda yanında olabilirim. Daha dün gibi abinden yediğin dayaklar ama artık sen de karşılık verebiliyorsun, abin gibi bisiklet sürebiliyorsun,adını yazabiliyor, 20'ye kadar sayabiliyorsun, dişlerini fırçalayabiliyorsun,kendin giyinebiliyor,yüzebiliyor, istersen yatağını kapatabiliyorsun, sofra kurma da yardım edebiliyorsun, evi toplamada keyfin yerindeyse yardım edebiliyorsun ama en iyi laf yetiştiriyorsun. O kadar büyüdün ki bizimle daha fazla tartışabiliyor ve cümleleri öyle yerli yerinde kullanıyorsun ki sanki arkadaşımla sohbet ediyor gibi oluyorum. Kısacası hiç ummadığım bir hızla büyüyorsun Allah her ikimize de yardım etsin. Seni çok seviyorum.

19 Ağustos 2008 Salı

TATİLDE YAPTIKLARIMIZ-3

MÜRDÜM ERİKLERİMİZ OLDU TOPLAMAYA AĞACA ÇIKIYORUZ

YENİ DENİZ SİMİDİMLE KEYFİME DİYECEK YOK...


ARADA SIRADA DA KAYALARIN DİBİNDEN BALIK AVLIYORUM




DENİZ KENARINDA ÇOK EĞLENİYORUZ HERKES BİZİMLE İLGİLENİYOR
BİR YANIMIZDA HALAMIZ DİĞER YANIMIZDA ANNEMİN ARKADAŞI ÇİĞDEM ABLAMIZ


ERİKLİ SAHİLİNDEN GÖRÜNTÜLER
Geçtiğimiz pazar Allah razı olsun babam bizi Keşan yakınlarındaki Erikli sahiline götürdü.Gerçekten de Akdeniz sahillerini aratmayacak derecede temiz ve güzeldi denizi.Tabii çok tuzluydu bizim Marmara'ya göre ama berraklığı sayesinde o kusurunu görmezden geldik. Sahilinin kumu da güzel çok kalabalık olmayışı da. Ama belediyesi maalesef sahile pek yatırım yapmamış. Güzel bir gezi oldu yolda Tekirdağ 'a uğrayıp o meşhur köfteleri yemeden olmazdı tabii biz de öyle yaptık.Tam tekmil gittik sandalyeler, deniz yatağı, kocaman deniz simidimiz, şemsiyemiz keyfimiz yerindeydi.Sadece keşke cuma akşamından gelip kalsaydık diye geçti içimizden o kadar.
Bizim sahilin canlılığı aynı çocuklar için bol bol bisiklete biniyorlar ve denize giriyorlar.Bir ara Alperen şişeyle balık tutmaya heves etti ,tuttu da. O büyük deniz simidinİ alınca vazgeçti artık hiç denizden çıkmayıp onunla geziyor hep. Aslı da hep kumla oynamak istiyor, çok seviyor Allahtan evim önünde biraz var da orada oynuyor.
Allaha şükür tatilimiz iyi geçiyor ama az günümüz kaldı. Bu hafta misafirlerimiz olacak biraz da yoğun ve telaşlı geçebilir, daha sonra detaylı anlatmaya çalışırım.
Allahım her ne kadar verdiğin nimetlerin şükrünü tam olarak yerine getiremesek de sen bizi affet ve nimetlerinden mahrum bırakma.



8 Ağustos 2008 Cuma

MÜZİK -BEO

Müzik etkinliğini biz aileyi bir araya getirme etkinliği olarak kullandığımız için resim yayınlayamıyoruz.Çocukları kameraya çektim ama onun da yüklemesi uzun diye uğraşamadım.Tabii siz hala ne yaptığımızı merak ediyorsunuz.21:30 çocukların süt saatinde 15-20 dk. babamızla beraber bilgisayarımızda olan şarkılarla dans edip halay çekiyoruz. Bu zevkli eğlenceye geçen hafta başladık ve gün aşırı yapıyoruz. Çok eğlenceli oluyor düğündeymiş gibi halay çekip, şak şukada göbek atıyoruz. Çocuklar da bize bakıp gülüyorlar amaç onlarla neşeli vakit geçirebilmek. Hem de halay çekmeyi sevdirmek bu vesileyle. Önce bu halimizi tabii ki daha önce hiç görmedikleri için çok şaşırdılar , garip garip baktılar sonra gülerek eğlenerek katıldılar. Biz de biraz abarttık eğlensinler diye hareketleri tabii daha bir eğlenceli oldu. Artık çocuklar istiyor 'Hadi anne müzik saati geldi.' diye. Tabii yorgun olduğumuz zaman da oluyor o zaman sadece dinleyelim diyoruz, iş tatlıya bağlanıyor. Dördümüzün ortak yaptığı pek az iş vardı, bu uygulama çok iyi oldu.

Allahım bu güzel günlerde hepimize daha çok merhamet et.

3 Ağustos 2008 Pazar

TATİLDE YAPTIKLARIMIZ-2

Bazı günler en yakındaki alış-veriş merkezine gidip eğleniyoruz.
Sonunda alçım çıktı.Baltalimanı'na gidince bir de şöyle Boğaz'a karşı hatıra fotografı çektirelim dedik.

Tavuklardan sonra dedem 2 ördek yavrusu ve 1 civciv daha getirdi.Annem ördekleri çiçeklerini yiyor diye babaannemlere verdi zaten horozda kümese kabul etmemişti.Civciv bize kaldı ama maalesef bu resmi çektirdiğim gün gezmeye gitmiştik dönüşte bahçede ölüsünü bulduk, tabii çok üzüldük...




Bir haftadır çok rüzgarlı ve bulutlu bizim buralar o yüzden pek denize giremedik, çocuklar sıkılıyor öyle olunca.Bol bol bahçede oynadılar kumla, bisiklete bindiler, sallandılar, kümesten yumurta aldılar.Gerçi rüzgar güzel ferahlatıyor ama çoğu zaman şiddetli olduğu için heryer toz içinde kalıyor, sıcak bir çay içemiyorsun ve çiçekler-ağaçlar eğiliyor.Ama şu bir gerçek ki burada daha çok yoruluyorum ve daha çok belim ağrıyor bu aralar hiç geçmiyor gibi her güzelliğin bir karşılığı var derler ya evet rahatız bahçede hava alıyoruz denize gidiyoruz ama iş hiç bitmiyor:evin içi ayrı dışı balkon ayrı bahçe ayrı bakım istiyor, çocuklar ,eşin derken kendine bile vakit kalmıyor.Günde dört defa yemek yendiği için en azından çocuklar sürekli sofra hazırla kaldır yıka, bir sonrakini düşün, çamaşır, temizlik...ayyy çok mu şikayet ettim ama inanın ev hanımlığı zor zenaat yani kışın çalışıyorum da iyiyim yani. Ya da annem de şimdi yok ,daha fazla yoruluşum ondan mı bilinmez.10 günlüğüne Erzincan'a anneannemlerin yanına gitti.
Çocukların bahçede öğrendiği her gelişme beni çok mutlu ediyor.Tavuklar ve horozla muhabbetleri, kümese girip yumurta almaları, bahçe işinde dedelerine yardım etmeleri, her sabah uyanıp özellikle Aslı'nın 'anne çiçeklerini gördün mü ne güzel açmışlar! 'demesi, dalından elma, armut,erik, şeftali yemeleri, domatesi, salatalık, biber ve patlıcanın nerede büyüdüğünü görmeleri,semizotunu bile yabani ottan ayırıp toplaması ve adıyla söylemesi, çimenleri biçmeleri ve daha aklıma gelmeyen bir sürü faaliyetleri...bana 25 yıldır bu evde oturduğum için sıradan gelen işler onlar için yeni ve heyecanlı -hem okulda çoğu çocuğun domatesin ağacı olduğunu sandığı bir dönemde- çocuklarımın böyle bir ortamda yetişmelerini sağladığı için önce Allah'a sonra da babama çok şükrediyorum.
Bu aralar da balık tutmaya heves ettiler, babaları da sağ olsun onları kırmadı ve bir makinalı olta aldı.Biraz önce gittiler de ben de fırsattan istifade kısadan bir anlatayım neler yapıyoruz dedim.
Allahım bizi yolundan ayırma.Verdiğin ve vermediğin için herşeyden biz razıyız sen de razı ol inşallah.