29 Mart 2010 Pazartesi

HAFTASONU

Perşembe öğrencilerimi Beşiktaş Deniz Müzesi'ne ve Harbiye Askeri Müzesi'ne götürdüm. Çok beğendiler. Cuma yine İstanbul'daydım bu sefer hayırlı bir iş tayinim çıktığı için hem de görevlendirme olarak çalıştığım okula, ilişiğimi kesmeye gittim. Ama son bir zorluğunu çıkardı yine ve bir imza için tam 3,5 saat bekledim ama sonunda hallettim Allah'a şükür.
Bir aydır görümcemle eltime gitmeye çalışıyoruz tabii sadece cumartesileri olabilir diye uğraşıyoruz ama bir türlü üçümüzün de müsait olduğu bir cumartesi bulamayınca görümcem bari bize gel bu haftasonu dedi , dedi ama bizi nasıl bir maceraya atmış oldu anlatamam. Yola biraz geç çıktık doğru 14:00te yola çıktık ama bizi nasıl bir yol durumunun beklediğinden haberimiz yoktu normalde Büyükçekmece^den Güngören 40-45 dakika ama o gün abartmıyorum tam 130 dakika da gittik. Bütün yollar sözleşmiş gibi tıkalıydı. Neyse sağ salim varmıştık ama bir daha arabayla İstanbul'a inmemeye de söz verdik.Metrobüsün gözünü seveyim jet mübarek... Komşularının kızı Melike ve bizimkiler güzelce oynadılar hatta Tuğba ablalarının onları oynatmalarına bile gerek kalmadı:)


Sonra hep beraber çok merak ettiğimiz Forum İstanbul'a gittik.
Öncelik çocukların diyerek bir güzel kaydırdık onları.


Sanal penaltı atışları çok hoşlarına gitti.
2 saat gezdik ama yine de bitiremedik hem de her mağazaya girmedik.
Ama anladım ki oraya çocuksuz bir daha gitmek ve daha çok zaman ayırmak gerekliymiş...
Akşam zor bela yetiştik BJK maçına.
Pazar sabahı sakin bir güne uyandık. Kayınpederim kahvaltıya geldi. Sonra bahçesine gitti. Annem Eskişehir'de olduğu için ve hava da biraz serin olduğu için biz bahçeye gitmeyi pek istemedik. Temizlik,çamaşır,ödevler derken öğlen oldu, haaa bir de saatler 1 saat ileri alınınca gün nerdeyse bitiyordu. Hadi biraz çıkalım dedik başladı lodos fırtınası ve yağmur. Neyse çıktık tabii en yakın AVM'lerden birine, yine çocukları eğlendirdik. Şu şişme oyun alanlarına bayılıyorlar.Sonra da Beylikdüzü Sosyal Tesisleri'nde yemek yedik, çok kalabalıktı , bekledik ama lezzetliydi. Yemeğini bitirene de balon hediye ettiler.
Bir haftasonu daha böyle geçti. Allahım günler çok hızlı geçiyor.




22 Mart 2010 Pazartesi

SON 2 HAFTA

13 Mart cts Beylikdüzü Migros Alışveriş Merkezi'ne gittik tabii ki eğlenceli atletizmden sonra, amaç; hem gezmek hem de bitmiş olan cilt bakım ürünlerimin yerine yenilerini almaktı. İçeride tavşan ve çeşitli kümes hayvanlarını sergiliyorlardı ve çocuklar da merakla başlarından ayrılmıyorlardı.
Ama günün esas çarpıcı gelişmesi benim için her zamanki cilt bakım ürünlerimi bulamamamdı. Şişli YKM'den alıp kullandığım ve memnun kaldığım Matis ürünlerim buradaki Boyner'de satılmıyordu. Ben de artık buralarda oturacağım için seçeneklerden en iyisi olduğunu düşündüğüm clinique ürünlerinden aldım hatta o an cilt bakımı da yaptılar, ürünlerden aldım ve geldik eve.Ertesi gün misafirim var, son sürat hazırlık yaptım. Ertesi gün yüzümde gerilme,sızı ve kızarıklık başladı.Pts de kullandım ama salı bıraktım ve hemen iade etmeye gittim.Zaten her geçen gün yüzüm dudaklarım daha çok kızarmış,kurumuş ve şişmişti. Zaten cildimin hassas olduğunu biliyordum daha önce nivea ve roc da alerji yapmıştı ama hiç bu kadar tepki göstermemişti cildim. Ürünü satan bayan da çok üzüldü ve şaşırdı , genelde clinique bu tür reaksiyonlar göstermezmiş. Neyse çok ilgilendiler ürünleri geri alıp başka bir marka deneyip sızımı azalttığını fark edince Lancaster marka cilt bakım ürünlerimi aldım şimdi çok memnunum ama alerji etkileri daha yeni yeni geçiyor.
Pazar günkü misafirleri annemin dayısı ve yengesi ile annesi idi.Çok memnun kaldık karşılıklı güzel ve nezih bir ziyaret oldu. Ailece geziye çıkıyoruz...
20 Mart cts için aslında daha başka planlarım vardı çocukları tiyatroya götürmek,kuaföre gitmek ve gezmek gibi...Ama babamızın işe gitmeme kararından sonra bizim de planlarımız değişti. Çok güzel bir cts sabahına uyanınca B.Çekeme sahiline gitmeye karar verdik.
Hava ne kadar net ve berraktı, dinlendirici ve huzur verici...
Alperen'in yeni keşfi:Gölgeden lale yapmak...


Yaza merhaba diyen bir gün gibiydi...
Çocuklar bir hevesle önce trambolin aradılar ama sahil gezinti trenini görünce onunla da avundular.Bindik trenimize orta durakta , ünlü İsmail Şafak dondurmamızı alıp aynı yolu yürüyerek geri döndük.


Tabii kum görüp de girip oynamadan olur mu?
Sahilde bir güzel kum keyfi yaptılar, hiç ses çıkarmadık biz de çok mutluyduk.


Biraz da sahildeki parkta oynayıp, karnımız doyurmaya gittik.
Yemek üstü bizimkilerin çay keyfi..
Artık büyüdüklerini söyleyip restauranta götürdük onları çok hoşlarına gitti.
Hep hamburgercilerde yedikleri için bu resmiyet büyümüşlük hissettirdi onlara.

Dün de havanın maşallahı vardı, çok güzeldi. Ne zamandır yazlık eve gitmiyorduk.(mangal keyfi yapamıyorduk soğuktan)Annemlerle beraber bahçeyle ve biraz da evin içiyle ilgilenip yemeğimizi yedik. Annemin dayısı Hikmet dayı(resimdeki) ve babannemle dedem de yemekte bize katıldı.Sonra çok yorulduğumuz için çay keyfi için bizim eve geçtik.Büyük görümcem Sevim abla eşiyle bize uğradılar akşam oturmasına çok memnun olduk.
Bizim çocuklar misafiri çok seviyorlar. Kime çekmişler acaba....?







7 Mart 2010 Pazar

SON ZAMANLARDA

Cumartesi ve pazar günleri benim okuluma bağlı spor salonunda Milli Olimpiyat Komitesi'nin gönüllü öğretmenlerinin ücretsiz başlattığı spor kurslarına yazdırdım bizimkileri.Ama biz sadece cumartesi günleri katılıyoruz. Daha ilk günden Aslı hanımın başlamadan karnı ağrıdı ve binbir nazla sıraya geçti. Alperen daha beter hiç katılmayacakmış gibi giyinip geldi ve 'seyredeyim beğenirsem haftaya katılırım'dedi , ama beni dinlememenin cezasını hevesle seyrederek çekti çünkü ben gitmeden giyinmesini beğenirse hemen katılabileceğini söylemiştim.
Bizimkilerin yaşının tuttuğu spor dalı:Eğlenceli atletizm çok da güzel geçiyor.
O gün spordan sonra Fatih'e babaannelerine ve halalarına götürdüm çocukları. Anneanneleri de oraya geldi , güzel bir gün geçirdik, hatta babamızın halı saha maçı vardı 23:00'e kadar orada kaldık.

Ertesi hafta her ikisi birden katıldı tabii, ben de hangisini seyredeceğimi şaşırdım... Çok mutlular bir işi başarabildikleri için.
Gerçekten de öğretmenlerinin talimatlarını tam olarak yerine getiriyorlardı.


Pazar günü havada yalancı güneş vardı yani güneş vardı ama sıcaklığı yoktu. Bizde bir heves bahçeye gittik. Gezeriz, oynarız, mangal yapar, yeriz diye. Tabii hepsini yaptık yemek hariç. Annem pişirdi bize gidip yedik. Alperen beklerken yontmacılığa başladı, Aslı da bebeğine sarılıp ısınmaya çalıştı mangal başında.


Çocuklarımın bu seneki kaderi resimde görüldüğü gibi öğlenci olmalarına rağmen sabah erkenden kalkıp benimle okuluma gelip kendi vakitlerinin gelmesini beklemek...



Bugün babamızla beraber gittiğimiz bir alışveriş merkezinin oyun alanında yaptığımız turnuva sonucu Alperen şampiyon olmuştur. Önce babasıyla sonra da Aslı ile yaptığı maçın sonucuna göre hepsini yenmiştir. Evde de babalarıyla misket, balık kızartmaca gibi oyunlar oynayıp güzel bir gün geçirmişlerdir. Tabii bunda zamanında bitirilen ödevlerin de katkısı var...




Biten hafta bayağı üzücü ve tempolu bir haftaydı. Öncelikle okulda teftiş haftasıydı. Müfettişlerimiz pts geldiler ve aynı gün ben eşimin yengesinin vefat ettiği haberini aldım ve aynı anda müfettişin dersime gireceği haberini de aldım . 2 ders teftiş oldum ama pek birşey hatırlamıyorum tabii üzüntüden. Yine aynı gün çok sevdiğim halam da ameliyat oldu. Salı günü izin alarak önce halamı ziyarete hastaneye Şişli'ye sonra da cenzeye katılmak için Fatih'e geçtim.Mezarlığa da gittim sonra da taziye evine geçtik.Ve çocukların çıkışına yetişmek için eve vakitlice döndüm. İlk defa mezarlığa bir yakınımı gömmek için gittim ve camiideki törene katıldım. İnsan hiç tanımadığı birinin cenazesinde bile cenaze namazına katılsa ve mezarlığa gidip gömülme anına tanıklık etse bile çook çok etkilenir. Benim de bu ilk tecrübemdi ve çook çok ağladım. Hem gidene hem de biz gidecek olanların haline. Acabalar beynimde...
Dün Aysel halamı evde ziyarete gittim, önce doktor kontrolüne gittik beraber sonra eve döndük. İyi maşallah ama aklını kurcalayan şüpheler ve yeni durumuna uyum süreciyle ilgili soruları var. Allah'a şükür iyi ya...
Diğer resimdekiler ise büyük halam, kızı (kuzenim Özlem) ve torunu(Damla). Kuzenim Eskişehir'e gelin gittiği için geldiklerinde topralanıyoruz hangi evde yakalarsak onu. Bu sefer annemlere gelmişlerdi Allahtan , güzel bir gece oldu sık gelmedikelri için çocuklar Damla'nı aklı erdiğinden beri ilk karşılaşmalarını yaşadılar ve güzel anlaştılar maşallah. Yoksa bizimkiler Damla'yı daha önce bebekken görmüşleri ve hatırlıyorlardı. Damla ile Eskişehir'de havalar ısınınca onların evinde görüşmek üzere vedalaştık.
Yazamadığım ve resimleyemediğim daha çok yaşanmışlıklar var da artık onlar da mecburen bana kaldı.
Allahım ömrümüzü senin yolunda hayırlı bir şekilde sonlandırmayı nasip et.