27 Aralık 2010 Pazartesi

ÇALIŞMA MASASI

Geçen sene eve yeni taşındığımızda Alperen'e zaten halamlar hediye olarak bir çalışma masası almışlardı.
Ama Aslı'nın yoktu bu sebepten mutfağa yanıma geliyordu.
Bunun üzerine Alperen de yanıma geliyordu ve hep beraber mutfakta ödev yapıyorduk.
Tabii zorlukları ve kolaylıkları da vardı.
Dün Aslı'ya da yeni bir çalışma masası aldık. Bugün getirdiler. Aslı okuldayken hemen yerleştirdim. Gelince çok sevindi ve beğendi. Hemen geçti başına.
Bu akşam her ikisi de ödevlerini odalarında ve masalarında yaptı.
Ama bana zorluk bir onun yanına bir diğerinin yanına bir mutfağa git gel git gel...

Bu da benim çalışma masam...
Allahım herkesin gönlüne göre hayırlısını ver...



26 Aralık 2010 Pazar

2 CUMARTESİ BİRDEN

18 Aralık cumartesi giyinip süslendik , gittik anneannnemize...
Çok özlemiştik hem anneannemi hem evini...ama asıl dayımın aldığı kuşları merak ediyorduk. İki tane muhabbet kuşu ama dayım ayrı kafeslere koymuş aralarına da paravan. Çok güzel ötüyorlardı...maşallah
Bu cumartesi de bereketli geçti. Nasıl mı?
Anneannemlere gittik, annemin anneannesi ve dedesi hatta eski komşu annemiz Mari teyze de oradaydı. Sonra annemin teyzesi geldi.
Daha sonra da Asiye teyze geldi kızlarıyla.
Tabii bizim için önemli olan da Gözde ve Sena idi ne de olsa arkadaşlarımız...
Bakın biz de ne yaptık? Bardaklara su doldurup konser verdik..:))

Akşam yemeğine de annemin halası Aysel halaya yemeğe davetliydik. Anneme özel hünkar beğendi yapmış, favorileri...Biraz da orayı canlandırıp evimize döndük...

Dün de Sevim halamın gelini Hülya ablaya davetliydik. Annemle 3 vasıta değiştirerek güzel bir yolculuk yapıp vardık.
Halam ve kızları yani Tuğba ve Pınar abla da oradaydı. Çok güzel vakit geçirdik hatta Pınar abla bizi parka bile çıkardı, oyun oynadık.
Herşey için teşekkürler Hülya abla...
Sonra biraz babannemlere uğradık aşure gibi güzel bir sebep için..


Biz öyle hemen eve gidemeyiz...:))
Baktık yok üstünde yeni bir alışveriş merkezi açılmış, uğramadan geçilir mi...?
Girdik, gezdik çok beğendik. Nesini mi? Derli toplu ve ferah oluşunu,düzenini, standart her marka mağaza var, fazladan buz paten pisti var.


Pamuk prenses yüzümüzü boyadı...
Pelikan ortalıkta dolaşıyordu, sarılıp resim çektirdik.



Aslı:Hangilerini seçip alalım....?
Alperen:Karışmam senin işine...


Amaaaan seç seç bitmedi en iyisi getirin hepsini...:))



Bu kadar gezen annenin çocuklarının sonu...;)


Resim şaka falan değil yani resmen kendileri istedi yorulmuşlar efendim
Allah Allah niye ki...?

Allahım rızkımızı bereketlendir, bize bu günlerimizi aratma...


14 Aralık 2010 Salı

BAKICI SORUNU

Her çalışan annenin sorunudur maalesef
Geçen sene çocukları 3 gün yanımda okula götürüyordum 2 gün de annem bizde kalıp bakıyordu. Tabii bu durumda hepimiz yoruluyorduk.
Bu sene hadi bakıcı tutalım dedik herkesi seferber ettik.
Sağ olsunlar ilgilendiler. Sonunda1 arkadaş tavsiyesiyle işe başladı. Çocuklar alıştı, o da bize alıştı birkaç aksaklık dışında herşey yolundaydı taaaa kiii ben bir sabah mutfak kapısında asılı bir poşetin içinde erzak bulana kadar. Bazı malzemelerden biraz şüphelenmiştim azalıyor diye ama yoramadım tabii hemen nasıl başkasının günahına gireyim ki kullanıyorlar çabuk bitiyor sandım ama kapıda asılı poşette özel götürülmek üzere hazırlanmış torbayı görünce kafamın tası attı ama maalesef ki yüzüme çıkmadığı gibi hiç neden işten çıkarıldığını bile sormadan bir daha işe gelmedi. Düpedüz hırsızlık yani... ahhh ahhh...!
evde kimse yokken hem çocuğunu hem evini teslim etmek ne zor...!
Sonra yine bakıcı alsak mı almasak mı diye eşimle karar aşamasındaydık ki 2 aday daha çıktı hadi birini biraz daha gözümüz tuttu. Bu sefer 19 yaşında genç kız. Hadi çocuklara abla olur, iyi olur belki dedik...ki bu da pasif sessiz hiçbir sözünü dinletemeyen çekinik bir tip çıktı. Tabii ben dün itibariyle onun da işine son verdim. Çünkü çocukların sabah üstlerini değiştiremediği gibi yemek de yediremiyordu ...zaten yemek bile hazırlayamıyordu da...
Amaaaan işte yine kaldık biz bize sabah ben okula götürüyorum eşim 10:00 gibi alıp eve getiriyor çocukları en azından karınları doyuyor bizi daha çok görüyorlar ve emin ellerde büyüyorlar.
Evet belki sabah erken kalkıyorlar 4 defa eve gir çık yapıyorlar ama şimdi huzurluyum...
Aslında anlatmadığım daha çok bakıcı falsoları var ama neyse küçük de olsa laf etmeye değmez desek de üst üste gelince midesi bulanıyor insanın ...işte benim de öyle oldu soğudum bu bakıcı fikrinden.
Aslı ilk doğduğunda 3 yıl yatılı yabancı bakıcı çalıştırdım hiç böyle şeyler yaşamadım tabii bunda annemin nezaret etmesi de olabilir..;) CANIM ANNEM...İyi ki varsın.
Allah tüm çalışan annelere yardım etsin...

29 Kasım 2010 Pazartesi

ÖĞRETMENLER GÜNÜ VE HAFTASONU

24 Kasım Öğretmenler Günü hem veli hem de öğretmen olarak 3 yıldır bir telaş ve koşturmaca içinde geçiyor benim için.
Hem kendi okulumda sınıfımla olan kutlamalar, hem de başka okulda olan Aslı ve Alperen için iki ayrı sınıfa hem de aynı anda bölünmek zor oluyor.
Aslı'nın sınıfında bu kareleri çekerken Alperen'in sınıfındaki hediye takdimini kaçırmışım..:( ama yine de sınıfa girip meslektaşımın gününü tabii ki kutladım. Her iki çocuğumun da öğretmenlerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum sağ olsunlar beni çok iyi idare ediyorlar.
Cumartesi taaaaa bayramdan önce bayram için söz verip de gidemediğim arkadaşım Berrak'ın evine gittik çocuklarla.2 çocukla Büyükçekmece'den kalkıp Çekmeköy'e giden ben her türlü engelleme ve engele karşı sağ salim varabildim ve çok güzel sohbet dolu saatlerden sonra evime döndüm.
Çocuklar da ilk defa hiç tartışma ve şikayet yapmadılar bu buluşmada ....:) büyüyorlar...
Canım arkadaşım...sağ ol...


Pazar günü çamaşır,temizlik derken baktık hava süper annemler de gelmiş hemen geçtik yazlık eve aman bahçede bir telaş bir telaş ...kış için gübre gelmiş her ağaca ve çiçeğe paylaştırılıyor. Hemen biz de çocuklarla kolları sıvadık doldur boşalt yaptık. Gerçi onlar benden çok yaptılar çünkü benden daha çok hevesliydiler ;)
Klasik mangal, bulaşık derken eşim maç başına biz Torium yollarına...
Bu da yine bayram öncesinden bayram için verilmiş bir sözdü ama bayramda kalabalık olur diye ertelemiştik: LUNAPARK


Önce bütün oyuncakalrı gezip seçtik bineceklerimize ama beğendiklerimizde hep yaş sınırı vardı kaldık geriye...:(
Yine de eğlendiler tabii 3 oyuncağa bindiler eee bence yeter...

Allah aratmasın bu günlerimizi, hamdolsun...




19 Kasım 2010 Cuma

BİR BAYRAM BÖYLE GEÇTİ

Öncelikle bütün takipçilerimizin geçmiş Kurban Bayramını kutlarız.
İlk günün sabahı bir klasik halini almış bütün aile olarak babanneme kahvaltıya gittik. Sonra annemlerin yazlık evine oradan da kayınvaldemlere geçtik.
Babamların bahçesinde kurbanlık koyun kesimini seyreden Alperen ve herşeyi bırakıp kedisini sevmeye devam eden Aslı...
Babam son anları diye koyunun gülleri yemesine bir şey demedi :)
Amcası,yengesi ve dedesiyle Aslı hanım...
Gittiğimiz yerlerde uslu duran çocuklarım :)
(bu bayram saydım 12 evin kapısını çalıp bayramlaşmışız...geçen senelere göre azalmış.)


Bu aralar saçlarımızla çok oynuyoruz uzadı ya.... arefe günü kuaföre gidip ördürdük ama ince telli saçlar ve sıkıntılı Aslı ancak 2 gün dayanabildi...
Sonra Pınar ablamız bigudilerinden verdi ama ıslatmadan sarınca sonuç pek başarılı olmadı :(


Babam sağ olsun İznik'i çok sever ve tabii biz de
Bu bayram yine gittik 3.gün
Hava güzeldi Köfteci Yusuf da lezzetli
Aya Sophia kilisesi müze olarak açılmıştı. Dönemin ileri gelen papazları toplanıpta yüzlerce incilden 4 tanesine karar verip kabul ettikleri tarihi kosülün toplandığı kilise.




İznik'te durgun ve yol yorgunu Aslı...



Evde hep beraber oynuyorlar. Geçenlerde Aslı halalarında kaldı da Alperen'in canı çok sıkılmıştı. İznik dönüşü bu sefer ikisi birden anneannelerinde kalmak istedi ben de kırmadım onları. Ertesi sabah yani bugün dedeleri getirdi onları çok memnundular.


Bayram harçlıklarıyla telsiz aldık bugün biz de, geçen yaz babaları istedi de pek yanaşmamıştım sahip çıkamazlar diye ama blog arkadaşım Ayşe
çocuklarına almış ve memnun kalmış, biz de deneyelim dedik.


Bütün bayramlarımız böyle huzurlu ve mutlu geçsin inşallah.



13 Kasım 2010 Cumartesi

TORİUM SNOWPARK

Haramidere'de çok büyük ve güzel bir alışveriş merkezi geçen ay açıldı. Biz de 3 hafta önce gittik ve çok beğendik.
Her aradığınız kıyafet mağazası, 5M migros, Elektroworld, lunapark ve hatta NT kitap mağazası bile var.
Şimdilik sakin yani aslında dolu ama ferah olduğundan rahatça gezebiliyorsunuz.
Geçen sefer gittiğimizde Snowpark'ın kar seviyesi elverişli olmadığından girememiştik ama bugün çocukları kırmayarak bir kere daha gittik ve sonuç başarılı...
Biz yanımızda her kıyafetimizi götürdük ama oradan da mont,bot ve eldiven veriyorlar.

Kar çok ezildiğinden buzlaşmıştı ama yine de iyiydi, hevesimizi aldık.
Kar simidi de kiralayarak bol bol kaydık güzelce.
İçerisi gerçekten kar yağmış gibi soğuk 1 saat kalıyorsunuz yetiyor.

Allahım insan oğlunu ne kadar zeki yaratmışsın artık herşeye müdahale edebiliyor.




7 KASIM PAZAR

Haziranda diktiğim çiçeğim hala coşkulu bir şekilde açıyor maşallah
Sonbaharda yaz havası geçen haftadan beri devam ediyor :))

Bahçenin gülleri ve çimenleri de yaz havasını devam ettiriyor...
Ama Aslı hanım maalesef tavuklara aynı rahatlığı tanımıyor.

Aslı:Sen de bak resim çekiliyoruz....!
Tavuk:Allahım nedir bu Aslı'nın elinden çektiğim...!??



Kedilerimiz biz olmasak da bahçemizdeler hala ne güzel....
Artık haftada bir görüşüyoruz ve çocuklar deli gibi peşlerinden koşturuyorlar.



İşte mandalina ağacımız ve Aslı ve kedimiz....




Mandalina ağacımıza gözümüz gibi bakıyoruz...



24 Ekim 2010 Pazar

DARICA'DAYDIK

Geçen haftadan söz vermiştik çocuklara cts gideriz diye ama dün kısmet olmadı başka planlar yaptık. Çocukları babannlerine götürdük halalarıyla ve babanneleriyle hasret giderdiler. Sonra da benim anneanneme gittik babamla buluşup çünkü Erzincan'dan bu hafta geldiler.Anneannemler kışın burada yazın orada....


Annem 'kalın bizde nasılsa yarın Darıca'ya gideceksiniz.' diyince hemen kabul ettik. Canım annem :))


Uzun ama sıkıcı olmayan bir yolculuktan sonra kolay bulduk.

Çok heycanlıydık tabii ne tarafa gideceğimizi şaşırdık.

Çok büyük bir alana yerleştirilmiş her türden hayvan vardı.



Alperen aslan ve kaplan hayranı olarak ağzı açık seyretti hem korkarak hem de bu kadar yakından gördüğüne sevinerek.





Gerisi karışık hayvanlar geçidi 100'e yakın fotograf çekmişim ama işte ancak düzenleyebildiklerimi yayınlayabiliyorum.

Hararetle tavsiye ediyoruz. Biz çok memnun kaldık. Şehirde büyüyen çocuklar için hayvanları yakından görebilecek en güzel yer.




Gezerken Allah'ın yaratma sanatının ne kadar çeşitli ve güzel olduğunu bir kere daha yakinen hissediyor ve hatırlıyorsunuz.



Bir tur da ata binme zevki apayrı keşke daha uzun olsaydı...


Ama şu da bir gerçek ki özel hayvanat bahçesi olmasına rağmen özel bakıldıkları halde hayvanların durumuna yine içiniz acıyor. Tellerle çevrili fıtratlarına aykırı bir yaşam. En çok da aslan ve maymunlara üzüldüm. O aslan ve tabii kaplan ki koşacak avlanacak ve yaratılış gereğini yapacak ama maalesef 5 mt.lik kafesinde bir yatıyor bir volta atıyor. Yan kafeste nefis koyunlar keçiler, illa ki kokuları geliyor ama o yerinde yatmak zorunda kalıyor. Çok büyük bir nefis törpüsü, fıtrata aykırı hepsinin durumu.

Ama yine de çocuklar hayvanları yakından gördükleri , biz de Allah'ın yaratma çeşitliliğinin belki trilyonda birini gördüğümüz için mutlu döndük.







Ama herşeye rağmen kendimize ait kedinin yerini hiçbiri tutmuyor.
Dönüşte hemen bahçeye koşup artık büyüyen yavru kedilerimizle hasret giderdik.





8 Ekim 2010 Cuma

KEDİLERİMİZ

Kedilerimizin hikayesi şöyle ki : haziranda yazlık eve taşındığımızda 1 anne kedi ve dört yavrusu bahçe iç duvarımızın içine doğum yapıp yerleşmiş. Biz de dokunmadık yavrularını büyütsün güvenle diye...
Anne belli bir seviyeye gelince bırakıp gitti 2 yavrusunu da alarak bu Duman ve Çita ( bence şurup) bize kaldı. Çok sevdik, bağlandık, yemeğimizi paylaştık.
Tabii onlar da bize alıştı bahçeden hiç çıkmadılar.
Tavuklarımızla bile beraber yemek yediler horoz tarafından kovalandılar ama barış içinde yaşadılar çünkü bahçede civcivler de vardı ve korktuğumuz şeyler hiç olmadı.
Çok yaramazlardı:Eve girer ve arkamızı dönsek hemen masaya çıkarlardı.


Şimdi noldu? derseniz biz kışlık eve taşındık havalar da çabuk soğudu kalbimiz ve kedilerimiz bahçede kaldı.
Allah yardımcıları olsun maalesef yanımıza alamadık ama 5 aylık oldular, başlarının çaresine bakabilirler diye düşünüyoruz. Kurbağa, kırkayak ve çekirge bile yakalıyorlardı.


Duman ve Alperen





30 Eylül 2010 Perşembe

OKULLAR AÇILDI

Aslı kızım okullar açılıyor diye çok heyecanlıydı ve derslere çok hızlı başladılar. Artık büyüdüler 2.sınıf oldular ya çok mutlu.
Onlar için tek farklı şey ise hala yazlıkta oluşumuz ve okula oradan gidip gelmeleri. Biraz düzensizlik oluyor ama havalar çok güzel ,ne yapalım bahçe keyfi de bir başka...
Alperen ise ya heyecansız ya da belli etmez.
İlk günün sıcağı bezdirmişti oğlumu.(sıcağa hiç gelemez de)
Arkadaşlarına kavuştuğu içinse çok mutluydu.

Sonbaharın da ayrı bir tadı var bahçemizde
Avize çiçeğimizin önü tam resimlikti.

Hava güzel, bahçe güzel,keyfimiz güzel, çocuklarım güzel
Biz eve dönmek istemiyoruuuzz...


Büyükçekmece sahili de ayrı bir güzelllll...