24 Ekim 2010 Pazar

DARICA'DAYDIK

Geçen haftadan söz vermiştik çocuklara cts gideriz diye ama dün kısmet olmadı başka planlar yaptık. Çocukları babannlerine götürdük halalarıyla ve babanneleriyle hasret giderdiler. Sonra da benim anneanneme gittik babamla buluşup çünkü Erzincan'dan bu hafta geldiler.Anneannemler kışın burada yazın orada....


Annem 'kalın bizde nasılsa yarın Darıca'ya gideceksiniz.' diyince hemen kabul ettik. Canım annem :))


Uzun ama sıkıcı olmayan bir yolculuktan sonra kolay bulduk.

Çok heycanlıydık tabii ne tarafa gideceğimizi şaşırdık.

Çok büyük bir alana yerleştirilmiş her türden hayvan vardı.



Alperen aslan ve kaplan hayranı olarak ağzı açık seyretti hem korkarak hem de bu kadar yakından gördüğüne sevinerek.





Gerisi karışık hayvanlar geçidi 100'e yakın fotograf çekmişim ama işte ancak düzenleyebildiklerimi yayınlayabiliyorum.

Hararetle tavsiye ediyoruz. Biz çok memnun kaldık. Şehirde büyüyen çocuklar için hayvanları yakından görebilecek en güzel yer.




Gezerken Allah'ın yaratma sanatının ne kadar çeşitli ve güzel olduğunu bir kere daha yakinen hissediyor ve hatırlıyorsunuz.



Bir tur da ata binme zevki apayrı keşke daha uzun olsaydı...


Ama şu da bir gerçek ki özel hayvanat bahçesi olmasına rağmen özel bakıldıkları halde hayvanların durumuna yine içiniz acıyor. Tellerle çevrili fıtratlarına aykırı bir yaşam. En çok da aslan ve maymunlara üzüldüm. O aslan ve tabii kaplan ki koşacak avlanacak ve yaratılış gereğini yapacak ama maalesef 5 mt.lik kafesinde bir yatıyor bir volta atıyor. Yan kafeste nefis koyunlar keçiler, illa ki kokuları geliyor ama o yerinde yatmak zorunda kalıyor. Çok büyük bir nefis törpüsü, fıtrata aykırı hepsinin durumu.

Ama yine de çocuklar hayvanları yakından gördükleri , biz de Allah'ın yaratma çeşitliliğinin belki trilyonda birini gördüğümüz için mutlu döndük.







Ama herşeye rağmen kendimize ait kedinin yerini hiçbiri tutmuyor.
Dönüşte hemen bahçeye koşup artık büyüyen yavru kedilerimizle hasret giderdik.





8 Ekim 2010 Cuma

KEDİLERİMİZ

Kedilerimizin hikayesi şöyle ki : haziranda yazlık eve taşındığımızda 1 anne kedi ve dört yavrusu bahçe iç duvarımızın içine doğum yapıp yerleşmiş. Biz de dokunmadık yavrularını büyütsün güvenle diye...
Anne belli bir seviyeye gelince bırakıp gitti 2 yavrusunu da alarak bu Duman ve Çita ( bence şurup) bize kaldı. Çok sevdik, bağlandık, yemeğimizi paylaştık.
Tabii onlar da bize alıştı bahçeden hiç çıkmadılar.
Tavuklarımızla bile beraber yemek yediler horoz tarafından kovalandılar ama barış içinde yaşadılar çünkü bahçede civcivler de vardı ve korktuğumuz şeyler hiç olmadı.
Çok yaramazlardı:Eve girer ve arkamızı dönsek hemen masaya çıkarlardı.


Şimdi noldu? derseniz biz kışlık eve taşındık havalar da çabuk soğudu kalbimiz ve kedilerimiz bahçede kaldı.
Allah yardımcıları olsun maalesef yanımıza alamadık ama 5 aylık oldular, başlarının çaresine bakabilirler diye düşünüyoruz. Kurbağa, kırkayak ve çekirge bile yakalıyorlardı.


Duman ve Alperen