30 Eylül 2008 Salı

BAYRAMIN 1.GÜNÜ

Babaannemdeki bayram kahvaltısından bir hatıra...
Sadece torunlar topluca


Bayram gezileri için hazırız, kapıda babamızı bekliyoruz.



Bayramın 1. günü çok hareketli geçtiği için çok resim çekemedik ama yine de elimizde bir kaç tane var.



Sabah kahvaltısına hiç değişmeyen bir gelenek olarak bütün çocuklar ve torunlar olarak babaannemdeydik.Ama artık babaannem çok yorulduğu için her bayram başka bir aile üyesinin evinde hep beraber kahvaltı yapıp bayramlaşmaya karar verdik.

Cicilerimizi giyip önce Nurtepe'deki babamın büyük amcasına, oradan Fatih'deki görümcemlere, kayınvaldemler Büyükçekmece'deki yazlıkta oldukları için sonra da yazlığa gittik süpriz yapıp çünkü bizi 2. gün bekliyordu.Yolda gitmeden Bayrampaşa'da kaynımlara da uğradık , bayramlaştık tabii. Ve kayınvaldemler bizi görünce çok sevindiler, şaşırdılar.

Hep kalabalığa alışınca bayramda insan sakin ve sessizlik mutlu etmiyor insanı.Gittik evleri şenlendi sonra bir-kaç misafir daha geldi, sofralar kuruldu, çaylar demlendi , bi hareket bi hareket ne güzel..

Gitmişken orada hem komşumuz hem de akrabalarımız olan iki evi daha ziyaret edip ayrıldık.Bahçelievler'de eşimin teyzesi ve Bakırköy'deki eşimin dayısından sonra 21:30'da evdeydik Allah'a şükür.

Evet bayrama hızlı başladık ama inanın daha gidecek aslında çooook evimiz var , bakalım ne kadarını ziyaret edebileceğiz.




Sabah kahvaltıya inmeden babanneme evde biz kendi bayramlaşmamızı yaptık, sırayla babamızın ellerini öptük ve hediyeleştik. Ama en çok çocuklara süpriz olarak aldığımız küçük çalışma masası ve sandalyesi hoşlarına gitti ve şaşırttı onları. Çünkü daha önce hiç lafını etmemiştim ve gerçekten de ihtiyaçtı çünkü 2 kardeş aynı odada yattıkları için standart boyda bir çalışma masası ve kütüphane koyacağımız yer yok. Benim kütüphanem bile holde duruyor.
Çalışma masası kullanma şartları: 1-Kimin dersi varsa o kullancak masayı
2-Ödeviniz yoksa ikiniz de aynı anda kullanabilirsiniz
Tek masa tek sandalye olduğu için biraz orta yolu bulmak zorunda kaldık kurallarla. O kadar hevesliler ki masaya oturmaya bu sayede olmayan ödevler oluşmaya başladı. Öyle ki bayram gezmesinden gelmişiz daha yeni Alperen hemen açtı kitabını boyama yapıyor neymiş okulda yarım kalmışmış öğretmeni tamamla demişmiş artık ben söyleyeyim sen inan biz de kırmadık hevesini yaptı boyamasını ama Aslı hanım kalır mı geri o da aldı geldi çizgi çalışmalarını...hadi bakalım.. neyse işi tatlılkla çözdük gece gece ve uyudular şimdi.
Yarın da Allah izin verirse başka programlarımız var.


Allahım herkese hayırlı, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir bayram nasip et.




26 Eylül 2008 Cuma

KADİR GECESİ

Hazret-i ÂiŞe (r.a.) Peygamberimize sormuş:"Dedim ki, 'Yâ Resulallah, Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?’
Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam "Allahümme inneke afüvvün tuhibbü'l-afve fa'fu annî (Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle) dersin' buyurdu.

Resulullah efendimize kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu, uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri işleyemezler diye düşününce, Allahü teâlâ Ona bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsan etti. (İ. Malik)

Resulullah efendimiz, (Beni İsrail Peygamberlerinden 80 yıl Allahü teâlâya ibadet eden oldu) buyurunca, Eshab-ı kiram hayret ettiler. Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam gelip; “Ya Resulallah, senin ümmetin bu Peygamberlerin, 80 yıllık ibadetine şaşarlar. Allahü teâlâ sana ondan iyisini gönderdi” diyerek, (Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır) mealindeki âyeti okudu. (Tefsir-i Mugni)

Kadir gecesi hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar, Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi](İnanarak ve sevabını Allahü teâlâdan umarak, Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolur.) [Buhari, Müslim]

Bu kısa ilmihal bilgilerinden sonra herkesin bu geceyi gücü yettiğince ihya edeceğini düşünerek bizi de dualarınızda unutmamanızı diliyoruz.

Allah bu güzel geceyi hakkıyla ihya edebilmek imkanı versin.

24 Eylül 2008 Çarşamba

HASTAYIZ

Önce Alperen'le başladı hastalık serisi.Sonra Aslı şifayı kaptı hatta hala Aslı hasta.Ve ben de dün aynı tür hastalıktan geçireceğimin sinyallerini aldım hatta daha ağır bir şekilde geçiriyorum.Dün ses tellerimin gerilmesi ve acımasıyla başlayan hastalık bugün bütün kemiklerimin ağrıması, burun tıkanıklığı, öksürük, baş ağrısı ve kulak doluluğu ile devam etti. Allah beterinden saklasın ama insanı birden düşürüyor. Okulda çok zorlandım başımı dik tutmak için hep yatmak istedim ama ne çare ki hem okulda hem de evde sürekli hareket halindeydim. Allahtan çocuklarıma hasta olduğumu ve evi çok dağıtmamalarını rica ettim ve onlar da çok anlayışlı olarak dağıttıklarını kendileri hemen topladı, Alperen ödevini çabuk bitirdi ve yemeklerini kendileri mızlanmadan yediler ve Allah'a şükür uyudular artık ben de yatabilirim.
Bu aralar salgınmış bu gribal hastalık aman dikkat edin nasıl edilecekse.... vitamin yani bol sebze-meyve takviyesi yapın.
Allahım sana şükürler olsun hastayım.

21 Eylül 2008 Pazar

RAMAZAN GEZMELERİ

Bu seneki Ramazan gezilerimiz biraz geç başladı.Sebebi herhalde çocuklarla beraber öğlenci olmamız ve onları bırakacak kimse olmaması.Allahtan annem bu hafta yazlıktan geldi de çarşamba günü eşimle bir kaçamak yapabildik ve Sultanahmet'e gittik. Öyle özlemişim ki ne zamandır başbaşa bir yerlere gitmemiştik. Bir güzel iftar ettikten sonra gezindik ve çok hevesle beklediğim kitap fuarına geçtik hemen.Kitap fiyatlarının pahalılığından dolayı ancak dört kitap alabildim ama yine de değdi tabii.Gerçi aynı hızla eve döndük 21:25'te evdeydik ama olsun güzel bir akşamdı Allah'a şükür.


Bu Ramazan'ki ikinci davetimiz perşembe günü Aysel halamınkiydi.Çok güzel bir sofra hazırlamıştı ve tam 14 kişiydik ama o telaşta başka resim çekemedim. Sadece halamın İran kedisi Tontik ve çocukları çekebildim. Zavallıcığa hiç rahat vermediler.Bütün gece Aslı İkbal halamın kızı Merve(21), Alperen de Aysel halamın oğulları İbrahim ve Burak'la(15-17) vakit geçirdi.Sağ olsunlar hepsi birbirlerini çok severler.

Cumartesi kışlık evde geçirdiğimiz ilk tatil günüydü, biz de biraz parka gittik sonra bize yakın oturan akrabamız Asiye ablaya uğradık kızları çocuklarımın da arkadaşı , hasret giderdiler bir güzel oynadılar.


Cumartesi akşamı da iftara Arif dayımlara davetliydik, Acıbadem'e geçtik. Kızları Zeynep ve Bilge ile çok güzel vakit geçirdik. Dayımın sert duruşu ve konuşmalarından Alperen biraz çekinse de Aslı hiç umursamadı. Dayımla çok iyi anlaştı.
Ayrıca ilk defa yeme şansına sahip olduğum Hünkar Beğendi yemeğini yapan yengeme de bana yeni bir lezzet daha kazandırdığı için çok teşekkür ediyorum.


Geldik pazar gününe...
Bugün de büyük görümcem Sevim halamıza davetliydik.(Güngören'e) Önce Fatih'ten kayınvaldemleri aldık.Bu arada Alperen'i babası traş ettirdi, ben de Hırka-i Şerif'e gittim. Sonra hepberaber yola çıkıp erkenden vardık.Tabii gene o güzel sofranın resmini çekmeyi unuttum, kısmete yine 14 kişiydik.Ben de eve gelince Aslı'nın resmini çektim. Çok güzel başlayan davet Alperen'in kendisini kötü hissetmeye başlamasıyla benim için en azından biraz neşesini kaybetmeye başladı.18:45'ten 20:45'e kadar yani oradan ayrılana kadar uyudu. Herşey yine çok güzeldi; yemekler, sofra,ortam, sohbet... ama her güzelliğin bir bitişi var. Hele de ertesi gün okul varsa biraz daha erken bitiyor.



Güzel oğlum günü hasta bitirdi, eve gelirgelmez düştü yattı zaten uyuyordu da karnı açtı, zorla biraz süt içti ve uyudu güzel yavrum. Bugün ne de mutluydu. Babası onu kendi berberine traş olmaya götürmüştü, saçına biraz jöle sürülmüştü.Sadece traşa gittiği zaman sürmesine izin verdiğimiz için çok değerli de...Anlayamadım birden bire düştü kaldı öylece ,'Başım ağrıyor, karnım ağrıyor.' diyerek uyuyakaldı.İnşallah sabaha birşeyi kalmaz. Haftaya hasta başlamak hiç iyi bir şey değil.
Allahım bu güzel günler hürmetine bütün hastalara şifa ver.





19 Eylül 2008 Cuma

YANDIK MI NE?

Sınıfıma, öğretmenime ve arkadaşlarıma çok alıştım.
Eski sıra arkadaşım Ecem(Gereksiz bir kavga yüzünden artık yanyana oturmuyoruz maalesef)

Siz bakmayın öyle uslu uslu oturduğuna bu hafta anladım ki işmiz var oğlumla.

Gerçi sünnetten sonra bir hareketlilik başladı ve daha da ilerlemezse şu an doruk noktasında. Aslında girdiğimiz dükkanlardaki insanların 'ne kadar hareketlisin?' , 'sen hiç yerinde duramaz mısın?' gibi sorularından uyanmam gerekiyordu. Evde de yaramazlık yapardı ama can sıkıntısına verirdim. Meğer ki benim oğlum gerçekten yaramazmış da haberim yokmuş....Bugün ilk sınıf cezasını bile aldı maalesef...Çok konuştuğu için öğretmen arka sırada tek başına oturtmuş. Zaten 3 gündür çocuklardan şikayet geliyor daha doğrusu benim öğrencilerim tenefüste görüp Alperen'i bana anlatıyorlar 'öğretmenim oğlunuz çok koşuyor.' , 'öğretmenim Alperen bahçede koşarken düştü.' diye. Bugün de 1 veli 'oğlunuz oğlumun alnına vurmuş.'diye. Tabii oğluma sordum 'ama o da bana tekme attı'dedi . İşte çocuklar böyle herşeyin bir sebebi var tabii. İşte Alperen gözümün önünde ummadığım bir hızla değişiyor, büyüyor ama ben ne yapmalıyım inanın şaşırdım.

Ders yaptırma konusu da ayrı bir dert Allah'tan güzel ve düzgün yapıyor da çok uzun sürmüyor ama dersi eline aldırana kadar çok kıvranıyoruz ikimizde.

Allahım bütün okula yeni başlayan çocuklara ve annelerine yardım et.

9 Eylül 2008 Salı

İLK GÜN

Zeynep Aslı okuluna alıştı hem de çok sevmiş öğretmenini ve arkadaşlarını .
Bu çok iyi haber...
Allahtan sınıfta daha önceden tanıdığı İrem var(öğretmen arkadaşımın kızı).
Zaten başkalarıyla da kaynaşmış eve geldiğimizde anlattı.

Alperen'in de ilk günü biraz daha etrafı tanımaya yönelik geçti. İlk defa okulu böyle kalabalık gördü ve çok şaşırdı. Tenefüse çıkmayı daha doğrusu çıkınca ne yapacağını bilmiyor, çok şaşırdım. Öğretmen arkadaşımın kızıyla(Ecem) aynı sınıfta olduğunu yazmıştım daha önce , bugünkü maceraları hep bereberce. Her tenefüs yanıma geldiler beraber okul gezdik, katları, bahçeyi falan..
ben:Beğendiğiniz , konuştuğunuz arkadaşınız yok mu ? Onlarla gezin.
çocuklar:onlar bugün gelmemiş
ben:bakın işte uslu, temiz akıllı bir arkadaş bulun konuşun sınıftan
çocuklar:tamam ama biz senle gezelim
Kurtulamadım 1 tenefüs bile ama ilk gün ya çok üstlerine gitmedim, gözümün önündeler ya çok şükür. Aslı da gözüm arkada değil sağ olsun müzik öğretmenimiz Berrak arkadaşım en az benim kadar ilgileniyor. Her öğlen ve akşam kızlarımızı değişiyoruz şimdilik böyle bir çözüm bulduk.Çünkü benim kızım onun olduğu binada onun ki Alperen ile aynı sınıfta. Hem de yan yana oturuyorlar, öyle komikler ki tenefüste bile yanıma el ele geliyorlar, çok gülüyorum.
Esas derdimiz başka bizim aslında.Çok içimize sinerek, severek, beğenerek seçtiğimiz öğretmenimizin tayini çıkıyor gibi gitti gidecek. O yüzden kime versek ne yapsak yenisini mi beklesek diye kara kara düşünüyoruz Berrak'la.
Allahım şu zor ve belirsiz dönemde bizim gibi olanlara yardım et ve doğru yolları göster.


1 Eylül 2008 Pazartesi

BUGÜN OKULLU OLDUK

Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz


Eveet oğlum Alperen de tüm çocuklar gibi 1. sınıfa başladı bugün bir heyecanla hayırlısıyla...
Çok heyecanlıydık, meraklıydık okula gittik sınıfa girdik de bütün duygularımız yerine oturdu.
Öğretmen olmanın farkıyla öğretmenimizi seçelim dedik ama sağ olsun Murat Bey en hayırlı olacağını düşündüğüm seçimi benim adıma yapmış.Benim okulumda müzik öğretmeni olan ilkokul arkadaşım Berrak öğretmenin kızı Ecem de bizimle aynı sınıfta. Bahçede sıra oldular, ikisini el ele koyduk sıranın en arkasına bize bakıp el sallarlarken öğretmenleri sınıfı içeri sokmaya başladı ve bizimkiler sırayı kaçırınca başladılar ağlamaya. Hem el ele hem 'anne' diye ağlayarak geri geldiler bahçeye...Haydii tekrar soktuk sınıfa burada bekliyoruz diye anlattık ikna ettik tekrar dışarı çıktık. Aman ne zormuş veli olmak...Aslında en zoru hem öğretmen hem veli olmak.Hem öğretmen arkadaşını zor durumda bırakmak istemiyorsun ayrıcalık bekleyerek hem de çocuğunu rahatlatmak istiyorsun olmuyor işte...Neyse çok mutlu çıktılar, tanışmışlar, sohbet etmişler...Bu kadar kolay atlattığım için çok memnunum Allah!a şükür.
Aslı'nın macerası çarşambaya kaldı mecburen. Çünkü bizim okul bu sene yıkıldı tekrar yapılacak ama o zamana kadar biz de komşu okullara misafir olacağız.Bu konuda bizi etkileyen şu ki 1-5.sınıflar başka okulda, 6-8 ve anasınıfı başka okulda.O yüzden ben iki okul arasında bölüneceğim 1. dönem boyunca.Yarın da bizim öğretmen kurul toplantımız var o yüzden çocuklar tatil ama çarşamba tanışmaya devam. Aslı da çarşamba görecek sınıfını, arkadaşlarını ve öğretmenini. İnşallah Alperen gibi kolay ve huzurlu geçer ilk günü onun da...


Allahım bütün çocuğu okula başlayacak annelere ve annesi işe başlayacak çocuklara yardım et...
Bütün ziyaretçilerimize hayırlı ramazanlar...