27 Nisan 2009 Pazartesi

23 NİSAN & ARMUTLU-2

23 Nisan Çocuk Bayramı'nda anasınıfı olarak çok güzel bir dans hazırladık. Seyretmenizi isterdim doğrusu...




Öğretmen arkadaşım Berrak'la tören komitesinde görevli olduğumuzdan çok yorulduğumuz halde, çocuklarımızı yine kendimizden daha çok düşünerek tabii bayramları olduğundan aldık kızlarımızı doğru Astoria alışveriş merkezine.
İstek Vakfı'nın çocuklar için hazırlamış olduğu çok güzel etkinlikler vardı tabii sponsorlarla. Çok eğlendi kızlar bol bol boyama yaptılar. Keşke oğlum da olsaydı...
Sürekli resim yapan Aslı hanım...
Ama gerçekten resim yapma imkanını çok değişik şekillerde görünce hiç ayrılmak istemedi. Karton şekillendirme, duvara resim yapma, boyama kitapları ve kartone ev boyama gibi faaliyetler vardı.

23 Nisan akşamı doğru Armutlu'ya gittik yine. Hava bayağı soğuktu orada da.

Bu hafta hem babam hem de eşim bize eşlik etti.

Eğlenceye kaldığımız yerden devam ettik: Havuzda yüzdük, taş topladık, parkta oynadık, deniz bisikletine bindik, lunaparkta eğlendik.v.s.En zevkli bölümü köpük banyosu tabii


Armutlu dönüşü babam bizi İznik'e götürdü, o ünlü İmren Köfteci'sine.
Lezzetini inanın anlatamam mutlaka yerinde tatmalısınız.
Bizim çocuklar köftenin üstüne çay keyfi bile yaptılar.


21 Nisan 2009 Salı

ARMUTLU TATİL KÖYÜ

İşte İhlas Armutlu Tatil Köyü
Herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim tatil beldesi.
Yenikapı'dan İDO ile 80 dk.da ulaşabiliyorsunuz.
Sessiz sakin, temiz hava, yeşil alan, parklar, havuzlar(bayan-erkek ayrı), odanızda kaplıca suyu,oyun ve eğlence alanları...v.s.
Bu cuma kardeşimle beraber Alperen'i de alıp gittik. Eşim İstanbul'da kaldı.
İlk atv ile dağ gezintisi yaptık çoluk çocuk hepberaber.
Yeşilliğin ve temiz havanın zevkine daldık.

Cumartesi ve pazar havuza girdik, tekne ile sahil gezintisi yaptık, lunaparka gittik, parkta oynadık, bisiklet kiraladık, ücretsiz sinema gösterimlerine katıldık,
daha doğrusu her türlü nimetinden faydalandık.
Pazar akşamı da Aslı'yı alıp, Alperen'i orada bırakıp geldim. Aslı 23 Nisan töreninde görevli, törenden sonra inşallah beraber, bu sefer babamızı da alıp gideceğiz.
Allahım ülkemin her yeri orası gibi yeşil, temiz ve düzenli olsa.
İstanbul'da yaşayanlarla oradaki insanlar aynı ama bir oranın temizliğine bir de İstanbul'a bakıyorum da arada çok fark var. İnsan sayısının azlığını kimse bana demesin çünkü aynı insan orada yere 1 şey atmıyor ama burada atabiliyor.
Allahım bizleri ıslah et ,ancak senin gücün yeter




14 Nisan 2009 Salı

HAFTASONUMUZ VE AYRILIK

Cumartesi annem bizi Kutlu Doğum münasebetiyle
çocuklar için hazırlanmış bir programa götürdü.
Peygamber Efendimiz'i daha yakından tanıyıp,
bol bol salavat çektik.

Daha sonra babam bizi teyzesine götürdü.
Babaannem ve halamı da alıp gittik. Orada babamın diğer teyzesi ve kızı da vardı. Kısaca üç kızkardeş ve kızlarının buluşması vardı ve bir de biz. Biz de bir halamızın kucağında bir de Tülay ablamızın kucağında resimler çektirdik.
Günümüz çabuk bitmesin diye anneannemleri de çaya çağırdık, kırmayıp geldiler,
ne güzel...!
Pazar günü hava biraz soğuk diye yazlık eve gitmedik. İstinye Park'a gittik ama pek hoşumuza gitmedi gerçi ikinci gidişimizdi ama ısınamadık. Biraz dolaşıp yine tanıdık, bildik Metro City'e geldik, gezdik.
Eve dönünce malum Paskalya bayramı diye üst kat komşumuz Mari teyzenin bayramını kutlamaya çıktık. Renki yumurtalarımızı ve çöreğimizi alıp, indik evimize.

İşte Armutlu yolcuları...
Bu sene devremülkümüz biraz daha kalabalık. Babannem,dedem,annem, Aslı ve resime yetişemeyen halam da gidiyor.
Alperen'le ben de cuma akşamı dahil olacağız inşallah.



Bir hevesle bavulları taşıyan Alperen...
Dün Aslı'nın bavulunu hazırlarken çok ağladı 'Ben de yarın gidiceeeem...' diye ama maalesef oğlum artık okullu. Hadi onu da geçtim bu hafta 3 gün Aslı, haftaya 3 gün de Alperen fazladan orada kalacak ama anlatamadım. Aslı da aslında hep orada kalacaktı ama 23 nisan gösterisine çıkacak diye dönmesi gerekiyor.



Son vedalaşma...
Eve döndük ama bir yanımız eksik, evimiz sessiz hatta Alperen bile çok uslu.
Bütün o sesi küçük kızımız çıkarıyormuş meğerse...
Canım kızım şimdiden çok özledik seni, hatta varır varmaz aradık, sağ salim vardığını öğrendik, mutluluğula mutlu olduk, öyle heyecanlı geliyordu ki sesin,cimcimem canım...




9 Nisan 2009 Perşembe

PAZAR-PTS

Bu pazar bir değişiklik yaptık ve ikiye bölündük. Babamızın halı saha maçı vardı. Ben de Aslı'yı alıp annemlerle yazlığa gittim. Alperen'i de babasıyla maça gönderdim. İlk defa ayrılmıştık sanki bir yanımız eksikti hem Aslı'nın hem de benim...




Hava açıktı ama serindi de. Yine de bahçenin keyfini çıkardık.


Maşallah yine yemyeşildi ve renklenmişti de... Tabii çiçeklenen ağaçlarımız da vardı.


Uç uç böceğim annen sana terlik papuç alacak...



Bu da mini çilek tarlamız...

Babamın ellerine sağlık...


İşte bu da minik mandalina ağacımızın tek ve minicik mandalinası



Günün diğer yarısında yani maçtan sonra Alperen ve babamız bize katıldılar .

Hemen ortam hareketlendi, zaten tam da mangal yapıyorduk söylemesi ayıp.

Bir sevindik, bir coştuk anlatamam.(çocuklar)

Hemen kovalamacaya ve maça başladılar.



Pazartesi okul çıkışı öğrencim Eneslere gittik. Kardeşi Ebrar da Aslı'nın sınıf arkadaşı. En çok da çocuklar istiyor diye gittim. Çok seviyorlar birbirlerini, beraber güzel oynuyorlar. Evleri de okula yakın olunca kısa bir süreliğine uğrayıp çıkıyoruz.

Tabii bazen bu kısa süre çocukların oyuna doymamasından bir saati buluyor.

Evde canları sıkılınca bazen kendilerini yüz boyasıyla bu hallere sokuyorlar.
Aslında bana bıraksalar daha güzel motifler yapardım ama...
Kendileri yapmak isteyeince bana da görüntülemek kalıyor.




4 Nisan 2009 Cumartesi

CUMA-CTS KISA ÖZET

Cuma günü öğrencilerimle İTÜ'de açılan Su Sergisi'ne gittik, o yüzden okulda değildim, zevkli geçti, yeni bilgiler öğrendik. Sonra Alperen'i de okuldan olarak öğrencim Duygulara gittik.İyi ağırlandık teşekkür ederiz,hoş ve samimi bir ortamdı ama Aslı'yı okuldan almak zorunda olduğumuz için erken kalkmak zorunda kaldık. Aslı'ya söylememiştik ve duyunca biraz kırılıp üzüldü.
Ama bir sonraki gezimizle gönlünü çabuk aldım.



Duygu, Alperen ve Mertcan

Aslı'yı da okuldan alıp yeni doğum yapan öğretmen arkadaşım Fatma'ya uğradık bebeğini görmek için. Çok tatlı bir oğlu olmuş: Akif Taha bey... adıyla yaşasın, hayırlı uzun bir ömür diliyoruz. Çocuklar Akif'le biraz ilgilenip daha çok onun oyuncaklarıyla oynadılar.
Annem gittikleri Su Sergisi'nden bana da etkinlik getirmiş.
Şekilleri kesip , boyayıp, yapıştırdım.
Annem çok beğenince de kapıya astık.
.....
....

Önemli cumartesi, sabah Aslı ile Eminönü'ne gideceğim için Alperen'i anneme bırakacaktım ama annemler üst komşumuza kahvaltıya gelince babannemle beraber, ben de kahvaltıya çıktım. Sonra Aslı ile beraber yola koyulduk. Hemen 23 Nisan kıyafetinin alındığı yere gittik ilk. Aynen tahmin ettiğim gibi toptancı olduğu için seriyi bozmamak için değiştirmek istemedi çünkü etek büyük ,gömlek de küçük geliyor. Ama satıcı 'her ikisini de aynı numara vermek zorundayım.' diyor haklı olarak. Zaten suç sende değil senden satın alanda diyorum içimden ama son bir atak daha yapıyorum ve sonuç mükemmel. Bendeki gömleğin fırfırı biraz sökülmüştü 'bari bunu aynı numarayla sağlamıyla değiştir.' dedim. Sağlamını ararken tek kalmış büyüğünü buldu, 'al istersen' dedi. Canıma minnet ama hadi Ayşegül bir girişim daha yap dedim ve 'şimdi takım bozulmasın al bendeki eteği de küçüğünü ver bari'dedim. Allah razı olsun ondan, onu da kabul etti ve ben mutlu mesut ayrıldım dükkandan. Sonra da kızıma yazlık beyaz bir ayakkabı ve yine gösteri için beyaz pisipisi aldık. Eve dönüp ağırlıklarımız bırakıp, yeniden yollara düştük.
Sokağımızda , Şişli belediyesini yeniden kazanan Mustafa Sarıgül'e rastladık. Onu selamlayıp yolumuza devam ettik.


Babası okulumuzda öğretmen olan İrem'i ziyarete gittik çünkü aynı zamanda Aslı'nın da sınıf arkadaşı. Ne zamandır biraraya gelip oynamak isteyen hanımları anneler çalıştıkları için ancak buluşturabildik. Çok mulu oldular, bol bol oynadılar. Biz de annesiyle ve sonradan sohbetimize katılan öğretmen arkadaşım Nurhan öğretmenle güzel vakit geçirdik.


Oradan sonra anneme geçtik.Halam gelmişti babannemleri ziyarete, hasret giderdik halamla. Akşam yemeğinden sonra eve döndük. Bakalım yarın neler olacak, hayırlısı. Yine dolu ve hızlı bir gündü , inanın bu sadece kısa bir özetiydi dah anlatmadığım çok detay var. Ama günün güzelliği şu kıyafet işinin hallolmuş olması elhamdulillah.

2 Nisan 2009 Perşembe

KARIŞIK HAFTASONU

Geçen cumartesi sabah annem bizi Fatih sahnesindeki Benim Arkadaşım Yok adlı oyuna götürdü. Oradan çıkıp anneanneme gittik, annemin okulda biraz işi vardı.


Halamız umreden döndü!!
Ne güzel ,Peygamber Efendimiz'in yaşadığı yerleri gördü geldi.
Biz de onu ziyarete gidip hasret giderdik.
Kuzenlerimiz Pınar ve Tuğba ablalarla oynadık.

Pazar günü seçimde sandıkta görevliydim çoğu öğretmen gibi mecburen. Çok yorucu ve eğlenceli oldu. Pazartesi sabahı anladım ne kadar yorulduğumu, hiç kalkasım yoktu doğrusu. Ama çocuklar malum erkenci ve haftasonu evde olmadığım için beni bekleyen bir sürü iş...İşlerimin hepsini yapıp anneme gittim, babannemler gelmişti seçim için onları ziyaret ettim. Sonra çocuklarla gezip eve döndük.

Haftaiçi malum okul-ev arası mekik dokuyorum. Evde okulda yapacaklarım, okulda da ev hiç aklıma gelmiyor. O yüzden her işi kendi sınırlarında bitirmeye çalışmak da bayağı zorlayıcı bir iş.

Şu sıra en çok canımı sıkan Aslı'nı 23 nisan kıyafetleri çünkü ne ile adlandırmam gerektiğini bilmediğim gönüllü veliler gidip bir seri kıyafet almış gelmiş hangisi kime olursa mantığıyla. Sadece veli sıfatım olsa çok şey söylerim ama öğretmen de olunca işin rengi değişiyor. Cumartesi gidip bir de onu değiştireceğim tabii değiştirirlerse. Off ya neden neden herkes az da olsa becerikli olamıyor ya da mantıklı. Çocukların ölçüsünü alırsın ona göre getirtirsin, ne demek 'seri aldık, ona göre dağıttık.'Hiç aklım almıyor dayanamıyorum, kibarlıktan ağzıma gelenleri söyleyemedim ama patlıyorum, of off of...

Allah herkese akıl,fikir,mantık ve kolaylık versin.