23 Kasım 2008 Pazar

HAFTASONUMUZ-3

Bu haftasonu tatilimizi öğretmen arkadaşım aslında çocukluk arkadaşım( şimdi çocuklarımız arkadaş) Berrak öğretmen yönlendirdi. Telefon edip 'Profilo 'da Pınar'ın ücretsiz tiyatrosu var beraber gidelim mi ?' deyince , durur muyum. Hemen hazırlanıp çıktık çünkü 10:45 de orada olmak gerekiyordu. Tiyatro çok profesyonel hazırlanmıştı, çocuklar zaten beğendi, biz bile beğendik hele o kostümler süperdi...


Pür dikkat, hiç sıkılmadan seyrettiler.




Sınıf arkadaşları:Alperen ve Ecem
Tiyatro çıkışı Berrak'lara gittik. Çünkü pazartesi günü Öğretmenler günü için hazırladığımız kutlama programı için yapmamız gerekenler vardı.İkimizde tören komitesinde olduğumuz için bazı süprizler hazırladık arkadaşlarımıza.



Çocuklarımız ilk defa hepsi böyle biraraya geldi ama maşallah yadırgamadan çok iyi anlaştılar.
Güzel güzel oynadılar.
Favori oyunları hırsız-polis oyunu idi. Ecem'in polis seti takımı vardı çünkü.Alperen'in de pek ilgisini çekti.

Giderken Ecem o polis setini Alperen'e hediye etti. Alperen mest tabii, iki gecedir başucundan ayırmıyor, nereye gitse yanında. Evde de Aslı ile oynamaya devam... Teşekkür ederiz Ecem...
-Büyüyünce ne olacaksın?
-Polis


Pazar sabahı dayımlar kahvaltıya geldi sağolsunlar çok memnun olduk. Dayım çocukları çok sever ama biraz sert görünüşlü olduğu için bizimkiler çekinirler.

Canım dayıcım, Aslı'yı güldürsün diye oyun hamurunu burnuna takıp kızımla oynadı.


Eğitim konusunda ender gördüğüm hassasiseyete sahip insanlardan olan yengem, Alperen'in defter ve kitaplarını kontrol edip, okuttu. Oğlum yengesinden tam not aldı. Bir de şu öğretmen çocuğu olma yükü olmasa sırtında. Canım oğlum kendi başarısı bile 'tabiii olacak ne de olsa öğretmen çocuğu.' diye etiketleniyor. Şimdibelki pek aklı ermiyor ama ben olsam çok sinir olurdum. Çünkü inanın evde öğretmen sıfatımın ö'sü yok. Çocuk evde bana o gözle bakmıyor ki , o beni anne diye tanıdı ilkten.


Dayımlardan sonra hava kuru diye çıktık dışarı biraz soğuktu ama olsun. Ne zamandır çocukları Taksim-Tünel güzergahındaki tarihi tramvaya bindirmek istiyorum.Oraya gittik, bindik çok yadırgadılar. Bütün trenlerin ve metroların dedesi bu dedim, hepsinden önce bu vardı.Çok hoşlarına gitti, 'tramvay dede' demeye başladılar.Gerçekten çok güzel bir noostalji, yolun sonuna kadar gidip Galatasaray'a kadar geri dönüp, Taksim'e yürüyerek döndük.
Çocukların karnını söz verdiğimiz gibi oyun alanı olan bir hamburgercide doyurup evimize döndük, elhamdülillah.







4 yorum:

sühendan dedi ki...

Hafta içi okul,hafta sonu etkinlik...Çok tempolu geçiyor günleriniz.Hiç dinlenme fırsatı bulamıyorsun.Ama bu tempoya alışmış olmalı bünyen...Maşallah...

Enes de o tarihi tramvayı çok seviyor.Ama dah çok ona bakmayı.Oturtuyor bizi onu görebileceğimiz bir yerlere.Sonra gelip geçtikçe ona bakmaktan çok hoşlanıyor.Biz sıkılıyoruz gidelim dediğimizde kabul etmiyor.

Ayşe dedi ki...

Sevgili Gul. buradan da ogretmenler gununu tebrik etmek isterim.. Sen eminim ki harika bir ogretmensin, cok fedakar ve ilgili ayni cocuklarina oldugun gibi...

Masaallah haftasonunuz da cok dolu gecmis yine. Tiyatro, akrabalar, arkadaslar, sonra trmvay gezisi...supersiniz ;)

muko dedi ki...

Gül öğretmenler günün kutlu olsun,eminim ki adın gibi gül gibi bir öğretmensindir...

gül dedi ki...

sevgili sühendan bütün erkek çocuklar eminim ki taşıtlara çok meraklılar hem de her türüne
sevgiri ayşe ve muko kutlamalarınız için çok teşekkür ederim