7 Mart 2010 Pazar

SON ZAMANLARDA

Cumartesi ve pazar günleri benim okuluma bağlı spor salonunda Milli Olimpiyat Komitesi'nin gönüllü öğretmenlerinin ücretsiz başlattığı spor kurslarına yazdırdım bizimkileri.Ama biz sadece cumartesi günleri katılıyoruz. Daha ilk günden Aslı hanımın başlamadan karnı ağrıdı ve binbir nazla sıraya geçti. Alperen daha beter hiç katılmayacakmış gibi giyinip geldi ve 'seyredeyim beğenirsem haftaya katılırım'dedi , ama beni dinlememenin cezasını hevesle seyrederek çekti çünkü ben gitmeden giyinmesini beğenirse hemen katılabileceğini söylemiştim.
Bizimkilerin yaşının tuttuğu spor dalı:Eğlenceli atletizm çok da güzel geçiyor.
O gün spordan sonra Fatih'e babaannelerine ve halalarına götürdüm çocukları. Anneanneleri de oraya geldi , güzel bir gün geçirdik, hatta babamızın halı saha maçı vardı 23:00'e kadar orada kaldık.

Ertesi hafta her ikisi birden katıldı tabii, ben de hangisini seyredeceğimi şaşırdım... Çok mutlular bir işi başarabildikleri için.
Gerçekten de öğretmenlerinin talimatlarını tam olarak yerine getiriyorlardı.


Pazar günü havada yalancı güneş vardı yani güneş vardı ama sıcaklığı yoktu. Bizde bir heves bahçeye gittik. Gezeriz, oynarız, mangal yapar, yeriz diye. Tabii hepsini yaptık yemek hariç. Annem pişirdi bize gidip yedik. Alperen beklerken yontmacılığa başladı, Aslı da bebeğine sarılıp ısınmaya çalıştı mangal başında.


Çocuklarımın bu seneki kaderi resimde görüldüğü gibi öğlenci olmalarına rağmen sabah erkenden kalkıp benimle okuluma gelip kendi vakitlerinin gelmesini beklemek...



Bugün babamızla beraber gittiğimiz bir alışveriş merkezinin oyun alanında yaptığımız turnuva sonucu Alperen şampiyon olmuştur. Önce babasıyla sonra da Aslı ile yaptığı maçın sonucuna göre hepsini yenmiştir. Evde de babalarıyla misket, balık kızartmaca gibi oyunlar oynayıp güzel bir gün geçirmişlerdir. Tabii bunda zamanında bitirilen ödevlerin de katkısı var...




Biten hafta bayağı üzücü ve tempolu bir haftaydı. Öncelikle okulda teftiş haftasıydı. Müfettişlerimiz pts geldiler ve aynı gün ben eşimin yengesinin vefat ettiği haberini aldım ve aynı anda müfettişin dersime gireceği haberini de aldım . 2 ders teftiş oldum ama pek birşey hatırlamıyorum tabii üzüntüden. Yine aynı gün çok sevdiğim halam da ameliyat oldu. Salı günü izin alarak önce halamı ziyarete hastaneye Şişli'ye sonra da cenzeye katılmak için Fatih'e geçtim.Mezarlığa da gittim sonra da taziye evine geçtik.Ve çocukların çıkışına yetişmek için eve vakitlice döndüm. İlk defa mezarlığa bir yakınımı gömmek için gittim ve camiideki törene katıldım. İnsan hiç tanımadığı birinin cenazesinde bile cenaze namazına katılsa ve mezarlığa gidip gömülme anına tanıklık etse bile çook çok etkilenir. Benim de bu ilk tecrübemdi ve çook çok ağladım. Hem gidene hem de biz gidecek olanların haline. Acabalar beynimde...
Dün Aysel halamı evde ziyarete gittim, önce doktor kontrolüne gittik beraber sonra eve döndük. İyi maşallah ama aklını kurcalayan şüpheler ve yeni durumuna uyum süreciyle ilgili soruları var. Allah'a şükür iyi ya...
Diğer resimdekiler ise büyük halam, kızı (kuzenim Özlem) ve torunu(Damla). Kuzenim Eskişehir'e gelin gittiği için geldiklerinde topralanıyoruz hangi evde yakalarsak onu. Bu sefer annemlere gelmişlerdi Allahtan , güzel bir gece oldu sık gelmedikelri için çocuklar Damla'nı aklı erdiğinden beri ilk karşılaşmalarını yaşadılar ve güzel anlaştılar maşallah. Yoksa bizimkiler Damla'yı daha önce bebekken görmüşleri ve hatırlıyorlardı. Damla ile Eskişehir'de havalar ısınınca onların evinde görüşmek üzere vedalaştık.
Yazamadığım ve resimleyemediğim daha çok yaşanmışlıklar var da artık onlar da mecburen bana kaldı.
Allahım ömrümüzü senin yolunda hayırlı bir şekilde sonlandırmayı nasip et.





1 yorum:

Adsız dedi ki...

aslıcık radaki nazını gözde hoca dindiremedi ama ben dindirdim
çocuklar çok güzel bir kaderiniz var